Amerika’ya yatırım yapmak pek çok Türk şirket için global pazara açılmanın en büyük adımı. BEA’in yayınladığı en son rapora göre 2023 yılında Türk yatırımcılar ABD’ye 6,25 milyar dolarlık yatırım yaptı. Bu gerçekten büyük bir sayı ve Türk yatırımcıların Amerika’yı tercih ettiğinin önemli bir göstergesi.
Bu yazımızda dünyanın en büyük pazarı olan Amerika’ya yatırım yapmayı düşünen Türk yatırımcılar için dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız. Amerika’ya gelmeden önce dikkat etmeniz gerekenleri, personelinizi Amerika’ya nasıl getirebileceğinizi ve yatırımınızdan sonraki süreci sizlere aktarmaya çalışacağız.
Türkiye’den Amerika’ya Gelmeden Önce Yapılması Gerekenler
Belirttiğimiz gibi ABD yatırımcılar için çok büyük bir pazar. ABD serüveni yeni başlayan yatırımcılar için “Kervan yolda dizilir” sözü başta işleri kolaylaştıran bir söz gibi görünse de rekabeti yüksek ABD pazarında olaylar pek öyle işlemiyor 😊. Özellikle küçük yatırımcılar için bu rekabetçi ve maliyetli ortam göz korkutucu olabiliyor. Bu bağlamda ABD’ye yatırım kararı alınmadan önce yapılması gerekenler detaylıca ele alınmalı.
Pazar Analizi
Amerika geniş bir coğrafyaya ve farklı eyaletlerin kendine özgü pazar dinamiklerine sahip. Pazara girmeden önce ürününüzün veya hizmetinizin hangi bölge ve hangi müşteri kitlesine hitap edeceğini belirlemeniz ve yatırımınızı oraya yönlendirmeniz gerekir.
Amerika’da benzer işi yapan rakiplerinizin kimler olduğunu, hangi fiyatlandırma stratejilerini izlediklerini ve pazardaki rekabeti mutlaka inceleyin.
Yasal Gereklilikleri Karşılıyor Musunuz?
Ürününüzün veya hizmetinizin Amerika’daki kalite standartlarına ve yasal düzenlemelere (FDA, FTC vb.) uygun olup olmadığını araştırın.
Örneğin, gıda ürünleri getiriyorsanız FDA onay ve etiketleme kurallarıyla, medikal cihaz satıyorsanız farklı sertifikasyon süreçleriyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Şirket Türünün Belirlenmesi
LLC (Limited Liability Company), Corporation (C-Corp, S-Corp) gibi şirket türleri arasından hangisinin sizin iş modelinize uygun olduğunu belirleyin.
Hukuki Destek
Vergilendirme, işçi-işveren hukuku, ortaklık yapısı gibi konularda uzman bir avukattan destek alarak ilerlemek, ileride çıkabilecek olası sorunları büyük ölçüde engelleyecektir.
Finansal Boyut
Amerika’da operasyon yürütmek tahmin edilenden pahalı olabilir. Şirketinizi bir süre ayakta tutacak sermayeyi (kira, personel giderleri, lojistik, vb.) önceden planlayın.
Daha büyük yatırımlar yapacaksanız, özel finans kurumları, devlet destekleri ve yatırım fonları gibi farklı finans kaynaklarını önceden araştırın.
Amerika’ya Yatırımcı Olarak Gelmek ve Personel Getirmek
Amerika yatırımcı vizesi ile ABD’ye gelerek operasyonlarınızı burada yürütmeniz mümkündür. Ayrıca çeşitli vize türleriyle çalışanlarınızı ABD’ye getirebilirsiniz.
Amerika Yatırımcı Vizesi
E2 vizesi, Amerika’ya yatırım yapıp operasyonlarını sürdürmek için buraya gelmek isteyen yatırımcılara yöneliktir.
Türkiye’nin ABD ile olan ticaret anlaşması sayesinde Türk yatırımcılar E2 vizesi alabilir. E2 yatırımcı vizesi yatırımı yapacak girişimcilere ve onların ailesine Amerika’da oturum ve çalışma izni vermektedir.
Bu vize kapsamında çalışanlarınızı da getirebilir ve burada yerel personeli istihdam ederek işinizi büyütebilirsiniz.
Amerika’ya Çalışan Getirmek
L-1 Şirket İçi Transfer Vizesi
Halihazırda Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirketiniz varsa L-1 vizesi üst düzey yöneticiler veya uzmanları Amerika’daki ofise transfer etmenize olanak tanır.
H-1B Çalışan Vizesi
Özellikle profesyonel mesleklere yönelik olan H-1B, üniversite diploması veya eşdeğer tecrübeye sahip kişiler için uygundur.
Kota sınırı nedeniyle her yıl başvuruların belirli bir dönemde ve sınırlı sayıda kabul edildiğini unutmamak önemli.
Geçici ve dönemsel iş gücü gerektiren durumlarda, örneğin inşaat şirketleri için H-2B gibi vizeler de mevcuttur.
Amerika’da Yerel İstihdam Zorunluluğu
Vize türü veya yatırım büyüklüğü fark etmeksizin, Amerika genellikle “lokal istihdam yaratma” ilkesine büyük önem verir. Tamamen Türkiye’den bir ekip getirerek iş yapma modelini çoğunlukla desteklemez; bu nedenle Amerika’dan da personel almanız veya çalıştırmanız beklenir.
Amerika’da İş Kurduktan Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Şirketinizi kurup vize süreçlerinizi tamamladığınızda, Amerika’nın iş dünyasında kurumsal kültüre uyum sağlamak en kritik noktalardan biridir. Amerika genel olarak güven esasına dayanır. Bu yüzden sonrasında problem yaşamamak için aşağıdaki başlıklara dikkat etmelisiniz.
İşçi ve İşveren Hukuku (Employment Law)
ABD’de iş hukuku eyaletten eyalete farklılık gösterebilir. Çalışma saatleri, fazla mesai, sağlık sigortası ve diğer yan haklar konusunda yerel yasalara ve yönetmeliklere uymalısınız.
“At-Will Employment” gibi Amerikan sistemine özgü kavramları anlayarak, doğru sözleşmelerle ilerlemek işletmenizi hukuki risklerden korur.
Sözleşmeler ve Hukuki Danışmanlık
Kira sözleşmeleri, tedarikçi anlaşmaları ve ortaklık sözleşmeleri çoğunlukla detaylı ve uzun metinler halinde olur. Türkiye’deki uygulamalara göre çok daha “serbest irade” temelinde yazılmış olabilirler.
Profesyonel bir avukatla çalışarak ilerlemek, sonradan çıkabilecek yüklü cezalar veya zararları önlemede büyük önem taşır.
Muhasebe ve Vergi
ABD’de federal vergiler dışında eyalet bazında da vergiler mevcuttur (satış vergisi, franchise vergisi vb.). Dolayısıyla uygun yazılımlar ve/veya muhasebe ekipleriyle çalışmanız gerekir.
“Vergi dostu” olarak bilinen eyaletlerde (Delaware, Nevada vb.) şirket kurmak avantajlı görünebilir; ancak esas faaliyette bulunduğunuz eyaleti de doğru seçmelisiniz.
KOBİ’ler için Fırsatlar ve Sektörel Analizler
Türkiye’den gelen yatırımcıların Amerika’da özellikle üretim, perakende, restoran-cafe sektörü, teknoloji gibi alanlarda başarılı olduklarını sıkça görüyoruz. Bu bağlamda KOBİ’ler için oluşabilecek avantajları şu şekilde sıralayabiliriz:
Amerika’da Üretim ve İmalat
Amerika’da eskiden kalan üretim tesislerinin modernizasyon ihtiyacı ve yerel üretimi teşvik eden politikalar, Türkiye’de hâlihazırda üretim tecrübesi olan KOBİ’ler için büyük fırsatlar sunuyor.
Yüksek miktarda yerel istihdam oluşturmayı planlıyorsanız, eyalet bazında çeşitli teşvik ve vergi indirimlerinden faydalanabilirsiniz.
Restoran Sektörü
Türk mutfağı ve hizmet anlayışı, son yıllarda Amerika’da önemli ölçüde popüler hale geldi. Özellikle ofisimizin de yakınlarında bulunan bölgelerde gerçekten çok güzel Türk restoranları var 😊. Orta segmentten lüks segment restorancılığa kadar farklı konseptler açarak kısa sürede geniş kitlelere ulaşmak mümkün.
“Kalite ve estetik” yaklaşımıyla rakiplerden sıyrılmak mümkün. İyi bir lokasyon seçimi ve doğru pazarlama stratejisi ile hızla büyüyebilirsiniz.
Start-up’lar
Ar-Ge’ye ve yenilikçi fikirlere sahip start-up’lar için Amerika, en avantajlı sermaye piyasalarından birine sahip.
Doğru ortaklık yapısıyla (venture capital, angel investor, crowdfunding vb.) kısa sürede yüksek değerlemelere ulaşan Türk teknoloji şirketleri ve yazılım girişimleri mevcut.
Finansman ve Büyüme İmkânları
Amerika’da şirketinizin geçmişi (örneğin 2-3 yıllık vergi beyannameleri, düzenli nakit akışı, kâr-zarar tabloları) oluştuktan sonra finansman sağlama ve büyüme süreci çok daha kolay hale gelir.
Kredi ve Banka Destekleri
ABD’deki bankalar ve finans kurumları, SBA (Small Business Administration) kredileri gibi devlet destekli programlar üzerinden küçük ve orta boy işletmelere kredi verir.
Gayrimenkul veya depo (warehouse) satın alımında düşük peşinat oranlarıyla (örneğin %10-15) geri kalan kısmı uzun vadede ödeme seçenekleri bulmak mümkün.
Yatırımcı ve Ortaklık Seçenekleri
Girişim aşamasında teknoloji veya inovasyon odaklı projeler, melek yatırımcılar (angel investors), risk sermayedarları (VC), hatta büyük şirketlerle iş birliği fırsatlarını değerlendirebilir.
Ortaklık kurulumu ve sermaye artırımı süreçlerinde şirketinizin doğru şekilde değerlenmesi ve hissedar yapısının düzenlenmesi için profesyonel danışmanlık önemlidir.
Büyüme Stratejileri
Üretimi Amerika’da yapıp farklı eyaletlere veya ülkelere ihracat planı yaparak satış ağınızı genişletebilirsiniz.
ABD’li distribütörler veya franchise modeliyle farklı bölgelerde daha hızlı ve düşük maliyetli şekilde büyümek de mümkün.
Toparlayacak Olursak
Amerika’ya yatırım yapmak, Türk şirketler için global pazara açılmanın en büyük adımlarından biri olarak görülebilir. Pazarın büyüklüğü, finansman imkanları gibi faktörler, doğru hazırlık yapıldığı takdirde hızlı ve kârlı bir büyüme vadeder. Ancak ön hazırlık sürecini eksiksiz yürütmek, vize sürecinde destek almak, hukuki ve mali konularda profesyonellerle çalışmak bu yolculuğun olmazsa olmazlarıdır.