İşverenlerin çalışanlarının güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışmalarını temin etmek üzere gerekli şartları sağlaması gerekir. Bazen işverenler bu şartları sağlama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bunun sonucunda ise çalışanlar iş yaparken sakatlanma ya da işyerinde yaralanma olaylarıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Bazı durumlarda ise işverence gerekli çevresel ve güvenlik şartları oluşturulmuş olsa da yine işyerinde kişisel yaralanma olayları yaşanabilmektedir. Bu noktada, işverenin sorumluluğu hangi sınırlara kadar geçerlidir? Tüm özeni gösteren ve gerekli çalışma şartlarını oluşturan işverenin sorumluluğu her durumda devam eder mi? Kişisel yaralanma hukuku çerçevesinde işyerinde yaralanmalardan oluşan zararlar nasıl telafi edilir?
Bu yazımızda, işyerinde yaralanma durumlarında kimin sorumlu olacağı ve bu yaralanmalardan kaynaklanan zararların kimin tarafından sağlanacağı konularını tartışacağız.
İşyerinde Yaralanmalarda İşverenlerin Sorumluluğu
Kişisel yaralanmalar hayatın akışı içinde çok farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bunlardan biri de çalışanların profesyonel mesleklerini icra ederken yaşadıkları yaralanmalardır. Bu yaralanmalar iş yeri ortamında olabileceği gibi bir işin görülmesi sırasında fakat işyeri ortamı dışında da gerçekleşebilir. Bu kapsamda, bir kemik kırılması, önceden mevcut bir rahatsızlığın daha da şiddetlenmesi, meslekle ilgili hastalığa yakalanılması, psikolojik sorunlar yaşanması gibi farklı nitelikte birçok rahatsızlık ya da yaralanma kişisel yaralanma hukuku kapsamına girer.
Yaralanan Kişinin Hakları Nelerdir?
Çalışanların ücretlendirilmesi eyaletten eyalete göre farklılaşabilmektedir. Buna paralel olarak çalışan kişilerin yaralanma durumlarında uygulanacak tazminat hükümleri de farklılık gösterebilmektedir. Buna rağmen söz konusu düzenlemelerde bir takım ortak noktalar da bulunmaktadır. Bu çerçevede, genel olarak ortaklık gösteren konular şu şekilde ifade edilebilir:
- İşini yaparken kişisel yaralanma durumunda yaralanma ve hastalık durumlarından kaynaklanan zararın telafi edilmesi için dava açma hakkı
- Bir doktor muayenesine girme ve tedavi görme hakkı
- Doktor tarafından işe dönmenin uygun görülmesi halinde işe geri dönme hakkı
- Kişisel yaralanma ya da hastalıktan dolayı işe gidememe durumunda bu durumun sürekli ya da geçici olmasına bağlı olarak maluliyet tazminatı alma hakkı
- İşvereninizin, işvereninizin sigorta şirketinin ya da iş mahkemesinin vereceği herhangi bir karara karşı itiraz etme hakkı
- Tüm süreç boyunca bir avukat tarafından temsil edilme hakkı
Kişisel yaralanma durumlarında haklarınızın neler olduğunun bilinmesinin yanı sıra hangi durumlarda itiraz ya da reddetme haklarınızın olduğunun bilinmesinde de fayda bulunmaktadır. Örneğin, işverenin sorumluluk alanına giren bir durumda yaralanmanız halinde işvereninizin şahsi sigortanızın kullanılması yönündeki önerisine hayır deme hakkınız bulunmaktadır. Veya eğer patronunuz çalışma tazminatı talep etmeme konusunda bir çaba içine girerse bunun yasal olmadığını bilmeniz gerekmekte.
Her eyalette herhangi bir çekinceye maruz kalmadan tazminat davası açabilirsiniz. Eğer işvereniniz bu konuda zorluk çıkarırsa konuyla ilgili ciddi yaptırımların söz konusu olduğunu bilmelisiniz.
İşvereniniz Dışındaki Kişilerin Sorumluluğu
Bazı durumlarda ise yaşanan kişisel yaralanmalar işvereninizden ziyade üçüncü kişilerin ihmali sonucu ortaya çıkabilir. Bu ihmal hatalı bir parça üreten bir üretici ya da bir kamyonet şoförü gibi çok farklı durumlardan kaynaklanabilir. Yine profesyonel bir iş icra ederken ancak üçüncü bir kişinin ihmali ya da kusuru nedeniyle zarar görmeniz halinde söz konusu kişi ya da kuruluşlar aleyhine dava açabilirsiniz. Bu davalar üçüncü taraf davaları olarak bilinmektedir. Genellikle bu durumlar çalışanların tazminatı kapsamında değil eyalet ya da federal düzeydeki mahkemelerde çözüme kavuşturulmaktadır.
İşle bağlantılı olup üçüncü kişilerin neden olduğu yaralanma davalarında genellikle bir çalışan tazminatı kapsamında ödenemeyecek bazı kişisel yaralanma olayları tazminat kapsamına alınabilmektedir. Örneğin, bir çalışma tazminatında sağlayacağınız menfaatler genellikle tedavi masrafları ve alamadığınız ücretlerin ödenmesi şeklinde olurken, yaşadığınız acı ve manevi etkilenme durumları için ilave bir ödeme yapılmamaktadır. Diğer yandan, üçüncü taraflar nedeniyle yaşanan kişisel yaralanmalarda bu nitelikteki - ekonomik olmayan – zararların telafisi de söz konusu olabilmektedir.
Kişisel yaralanmaların işyerinde ya da farklı bir mekânda bir iş yaparken ortaya çıkması halinde işverenlerin kusursuz sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bu şekilde bir yaralanma durumunda yapılması gereken ilk iş yaşanan yaralanma olayının işverene haber verilmesidir. Bu konudaki yasal hakların kaybedilmemesi adına işverenin en kısa süre içinde bilgilendirilmesi önemlidir.
Özetle
Eğer işyerinde iş yaparken yaralanırsanız öncelikle mümkün olan en kısa süre içinde işvereninize bilgi vermeniz gerekmektedir. Bildirim yükümlülüğü ödenecek tazminat için bir ön şart niteliğindedir. İkinci olarak, muayene aşamasında söz konusu yaralanmanın iş kaynaklı olduğunun belirtilmesi gerekir. Tedavi amaçlı yapılan harcamalar ile işe gidemediğiniz günler için kayıt tutulması ayrıca önem taşır. Üçüncü kişilerin ihmali ya da kusuru nedeniyle yaşanan bir yaralanma söz konusu ise uğranılan zararların telafisi açısından dava açabilirsiniz. Son olarak, kişisel yaralanma hukukunda uzman bir hukukçudan profesyonel destek alınması sürecin daha başarılı yürütülmesi açısından katkı sağlayacaktır.
Yardıma mı İhtiyacınız Var?
Onal Gallant&Partners, Gayrimenkul Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, Ticaret Hukuku, Aile Hukuku, Aile Yoluyla Göçmenlik, Çalışma ve Yatırım Yoluyla Göçmenlik ve ABD Vize Süreçleri konularında uzman bir hukuk bürosudur. Amerika'da şirket kurulması ve ABD’de gayrimenkul satın alınmasından, marka tescili ve Green Card çekilişlerine kadar geniş bir yelpazede güvenilir bir temsil ve danışmanlık hizmeti sunmaktayız.
Onal Gallant&Partners’ın tüm ofislerinde görev yapan her biri alanının uzmanı, güncel mevzuat ve uygulamalar hakkında derinlemesine bilgi ve tecrübe sahibi olan saygın ve dinamik hukukçulardan oluşan ekibi saydığımız bu alanları ilgilendiren tüm hukuki problemlerinizin çözümü ve ABD’de hayata geçirmek istediğiniz projelerinizin finansal olarak en etkin şekilde ve sorunsuz süreçlerle yönetilmesi konusunda sizlere yardımcı olmaya hazırdır.
Uzmanlık ve uygulama alanlarımızdaki konularla ilgili olarak en çok merak edilen sorulara verdiğimiz cevapları, sürekli değişen ve güncellenen yasal düzenlemeler ve idari tasarruflarla ilgili haberleri ve bilgilendirme amaçlı videolarımızı ve bloglarımızı ziyaretçilerimizle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamdaki yayınlarımızı websitemizden, Facebook, Twitter, Quora, LinkedIn ve Medium hesaplarımızdan ve Youtube kanalımızdan takip edebilirsiniz
Ayrıca ofisimize e-mail veya telefonla doğrudan ulaşabilirsiniz